Güzelliğinde imtihanı var
:: Din ve Ahlak :: Namaz ve İman
1 sayfadaki 1 sayfası
Güzelliğinde imtihanı var
Güzelliğinde İmtihanı Var
Süleyman bin Yesâr, bir
arkadaşıyla “Ebva” denen yerde konaklamışlardı. Arkadaşı yakındaki
alışveriş yerinden bir şeyler almak üzere çadırdan ayrıldığı sırada
Süleyman’ı geriden gözetleyen bir bedevi kadını hemen çadırın kapısına
gelerek:
– Buraya kadar gelir misin? diye seslendi.
Süleyman,
serili sofradan yiyecek isteyeceğini düşünerek bazı şeyleri alıp da
kadına doğru yürürken kadının ikazı farklı oldu: – Ben yiyecek falan
istemiyorum, seni istiyorum seni. Yakışıklılığın hoşuma gitti. Karşı
çadıra gel. Kimsecikler yok yanımda! Süleyman, bir imtihana tabi
tutulduğunu düşünerek bağırmaya başladı:
– Defol buradan şeytanın
elçisi. Şimdi arkadaşım gelir, İkimiz de rezil oluruz!
Kadın,
beklemediği bu karşılıktan ürkerek peçesini yüzüne kapayıp çadırına
dönerken, Süleyman da içeriye girip ağlamaya başladı. Bu sırada çarşıdan
aldığı şeylerle gelen arkadaşı Süleyman’dan yaşadığı durumu dinleyince o
da ağlamaya başladı. Süleyman şaşırmıştı.
– Sen niçin ağlıyorsun?
diye sordu. Aldığı cevap şöyle oldu:
– Kardeşim, sen gerçekten de
bir iffet abidesiymişsin. İyi ki ben muhatap olmadım böyle bir imtihana.
Muhtemeldir ki kaybedebilirdim. Allah sana senin güzelliğin kadar iman
kuvveti lütfeylemiş demek ki.
Süleyman oradan kalkıp Medine’ye
varır, o gece rüyasında Yusuf aleyhisselamı görür. Karşıdan kucağını
açarak gelen Hazret-i Yusuf ona şöyle hitap eder:
– Gel seni
kucaklayayım iffet abidesi kardeşim. Güzelliğin de kendine göre imtihanı
vardır. Sen de benim gibi bu konuda imtihanlara tabi tutuldun, ama
kazandın. Tebrik ederim seni
Süleyman bin Yesâr, bir
arkadaşıyla “Ebva” denen yerde konaklamışlardı. Arkadaşı yakındaki
alışveriş yerinden bir şeyler almak üzere çadırdan ayrıldığı sırada
Süleyman’ı geriden gözetleyen bir bedevi kadını hemen çadırın kapısına
gelerek:
– Buraya kadar gelir misin? diye seslendi.
Süleyman,
serili sofradan yiyecek isteyeceğini düşünerek bazı şeyleri alıp da
kadına doğru yürürken kadının ikazı farklı oldu: – Ben yiyecek falan
istemiyorum, seni istiyorum seni. Yakışıklılığın hoşuma gitti. Karşı
çadıra gel. Kimsecikler yok yanımda! Süleyman, bir imtihana tabi
tutulduğunu düşünerek bağırmaya başladı:
– Defol buradan şeytanın
elçisi. Şimdi arkadaşım gelir, İkimiz de rezil oluruz!
Kadın,
beklemediği bu karşılıktan ürkerek peçesini yüzüne kapayıp çadırına
dönerken, Süleyman da içeriye girip ağlamaya başladı. Bu sırada çarşıdan
aldığı şeylerle gelen arkadaşı Süleyman’dan yaşadığı durumu dinleyince o
da ağlamaya başladı. Süleyman şaşırmıştı.
– Sen niçin ağlıyorsun?
diye sordu. Aldığı cevap şöyle oldu:
– Kardeşim, sen gerçekten de
bir iffet abidesiymişsin. İyi ki ben muhatap olmadım böyle bir imtihana.
Muhtemeldir ki kaybedebilirdim. Allah sana senin güzelliğin kadar iman
kuvveti lütfeylemiş demek ki.
Süleyman oradan kalkıp Medine’ye
varır, o gece rüyasında Yusuf aleyhisselamı görür. Karşıdan kucağını
açarak gelen Hazret-i Yusuf ona şöyle hitap eder:
– Gel seni
kucaklayayım iffet abidesi kardeşim. Güzelliğin de kendine göre imtihanı
vardır. Sen de benim gibi bu konuda imtihanlara tabi tutuldun, ama
kazandın. Tebrik ederim seni
:: Din ve Ahlak :: Namaz ve İman
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz